.

Sabri EROL. Blogger tarafından desteklenmektedir.

20.5.21

Etiketler :

Damnatio memoriae

 Damnatio memoriae


Damnatio memoriae, Latince bir deyim olup, tam olarak anlamı "Hatıranın Lanetlenmesi" ya da hatıradan çıkartma anlamına gelmek olan bir terim, deyim ve uygulamadır. Konu çok daha farklı bir yazının içinde geçince ilgimi çekti ve araştırdıkça ilginçleşti aslında kötüleşti diyebilirim. Bu yazıda kötülükleri anlatmayacağım.




Bu bir nevi cezalandırma, Ölür ölmez hiç yaşamamışcasına izlerini yok etme. İnsanın belki de içgüdüsel olarak sonsuza kadar var olma arzusunun tam tersi. 
Deyim Latince olsa da bunun bilinen en erken uygulaması Mısır Firavunu Akhenaton’a (Akhenaten de denir) yapılan muamele. 18. sülaleye ait olan ve MÖ 1353-1336 yılları arası hüküm süren Firavun Akhenaton Antik Mısır'ın bir çok tanrıdan oluşan dinini radikal bir müdahale ile tek tanrılı bir dine dönüştürmeye çalışmıştı. Tahtta geçirdiği kalan 12 yılını reformlarını benimsetme mücadelesine adasa da başarılı olduğu söylenemez. Çünkü sonradan “kafir firavun” olarak anılır ve ölümünün ardından Mısır’da tekrar çok tanrılı din hakim olur. Akhenaton ise lanetlenerek tüm yazıtlardan isimleri, heykel ve rölyeflerden suretleri kazındı, kaldırıldı. Oğlu doğduğunda ismi Tutankhaten olarak konulmuştu ama babasının ardından tahta geçince adı Tutankhamon olarak değiştirildi. Başkent tekrar eski yerine taşındı ve tüm tanrılara ait kültler serbest bırakıldı. Özellikle Tutankhamon’dan sonra tahta çıkan Ay ve Horemheb Akhenaton un tüm suretlerini kendisinin inşa ettiği yapılardan kazıdılar, ismini tüm kayıtlardan çıkardılar. Bu nedenle Akhenaton diye bir firavun 19. yüzyılda Amarna kenti bulununcaya kadar bilinmiyordu. (Kuran-ı Kerim meali okurken aklınızda olsun)
Yine ve daha sonra da benzeri uygulamalar başka firavun ve mısırlı isimler içinde uygulanıyor özellikle dikilitaşlardan isimleri siliniyor nitekim bunlarddan birisi de istanbulda bulunan hepimizin dikilitaş diye isimlendirdiğimiz Theodosius Dikilitaşı. İyi araştırırsanız orada da bir ismin silindiği kısım var (Fakat görsel bulamadım)
18. sülalenin kafir Firavun'u Akhenaten'ın Kartuş'u (cartouche) halefi tarafından bozulmuştu. Aynı sülalenin erken döneminde firavun III. Thutmose'nin tek başına saltanatında üvey annesi Hatşepsut benzer saldırıya uğramıştır. Her halukârda, Mısır'ın taç giymiş kralının sadece kabartma ve heykelleri saldırıya uğradı. Kraliçe olarak ona ait hiçbir betimleme zarar görmedi, (Kampanya oğlunun ardından kral naibi olan bir kraliçe tarafından sona erdirildi) bu durumda bunun tam olarak bir damnatio memoriae olduğu söylenemez.[1]
Efes Artemis Tapınağı'nı yakan Herostratus meşhur olmuştu. Efesli yöneticiler onu adının bir daha asla tekrarlanmamasına karar verdiler.
55. Venedik Dükü Marino Faliero, başarısız bir askeri darbeden dolayı damnatio memoriae ile cezalandırıldı.
Damnatio memoriae'nin daha modern bir örneği ise Büyük Temizlik sırasında Josef Stalin'in muhaliflerine ait portrelerin, kitapların, insanların silindiği resimlerin ve diğer izlerin kaldırılmasıdır. Kaderin bir cilvesi olarak Khruschev Sovyetler Birliği liderliğine geldiğinde Stalin'in kendisi de bazı propaganda filmlerinden çıkarılmıştır.
Tabi bu terimin icadı Roma;
İlk damnatio memoriae kararı çok çok sorunlu bir arkadaş olan İmparator Caligula olarak bilinen Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus (MÖ 12-41) için, kendi muhafızları tarafından öldürüldükten sonra çıkarılmıştı. MS 37-41 yılları arasında 4 yıl iktidarda kalan Caligula ahlaksızlıkları, zulümleri, savurganlığı ve diğer tuhaflıklarıyla hemen herkesin nefretini kazanmayı başarmıştı.

Yine aynı hanedandan Claudius’un bir başka sorunlu yeğeni Nero Claudius Caesar Drusus Germanicus. Zalim bir imparator olarak tarihe geçen Nero, Roma imparatoru, üvey kardeşi Britannic’i öldürtmüş, senato üyelerini kandırıp kendisinin Roma imparatoru olmasını sağlayan annesinin öldürülmesine neden olmuş, hamile olduğu halde ilk eşini öldürmüş, genç azatlı kölesini hadım ettirip onunla resmen nikâh kıymış, tarihe aç gözlü, bencil, şehvet düşkünü, narsist bir sapık olarak geçmiş ve Roma’yı yaktı.

Domitian adıyla bilinen Flavius Hanedanına mensup Titus Flavius Domitianus (M.S. 51-96) adı çapkına çıkmış, kıskanç olmayan eşi Domitian, onun metresiyle maceralarına katılarak tarihe hiç de hoş olmayan hikayeler bırakmışlardı. Ekonomide iyi kararlar alamayan Domitian halka ağır vergiler ödetmişti.

Roma İmparatoru Marcus Aurelius Commodus Antoninus (161-192), garip uygulamaları olan, arenaya gladyatör kıyafetleriyle çıkmaya meraklı bir imparatordu. Arenada her görünüşü Roma şehrinden bir milyon sesterces (Roma sikkesi)  alıyor, bu da Roma ekonomisini zorluyordu.

192’de Roma’nın bir kısmı yanınca Commodus, Roma şehrinin adını kendi onuruna Colonia Commodiana olarak değiştirerek yeniden kurma işine girişmiş, takvimdeki tüm ayları Commodus onuruna (Lucius, Aelius, Aurelius, Commodus, Augustus, Herculeus, Romanus, Exsuperatorius, Amazonius, Invictus, Felix, Pius) olarak yeniden adlandırmış, Senato “Commodian Fortunate Senate” ve ordu “Commodus Ordusu” olarak yeni ismiyle yer almıştı.


Bu kadar isimden CALİGULA nın yaptığı kötülükleri birde sizin aratmanızı tavsiye edemiyorum bile. 

Ve ama sonuçta hepsinin ismi bugüne ulaşmış hiçbiri silinememiş.








0 yorum: