İngilizlerin Kör Ettiği 15.000 Türk Esir İddiaları Ne Kadar Doğru
Konu ilk olarak Karamanlı yedek subay Ahmet Altınay'ın günlüğünü su yüzüne çıkaran Ahmet Duru'nun, İmge yayınlarından çıkan "Katran Kazanında Sterilize" adlı kitabı ile gündeme gelmiş daha sonra farklı şekillerde internette ve çeşitli basın organlarında defaat kez ortaya atılmıştır.
Kitapta, "Birinci Dünya Savaşında İngilizlere, 150 bin askerimiz esir düştü. Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydıbeşir Usare Kampı'na hapsedildi. Kampın tam adı,"Seydibeşir Kuveysna Osmanlı Useray-ı Harbiye Kampı" idi. Bu kampta, 1918'de Filistin cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na bağli Osmanlı askerleri tutuluyordu. 12 Haziran 1920'ye kadar iki yıl boyunca her türlü işkence, eziyet, ağır hakaret ve aşağılamaya maruz kaldılar. Bu insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi...
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların yalan, yanlış çevirileri ve kışkırtmaları nedeniyle, kampların İngiliz komutanları, azılı Türk düşmanı kesilmişlerdi.
***
Savaş bitmişti. Ancak, kamptaki ağır koşullar nedeniyle ölenler dışındaki askerleri teslim etmek, İngilizlerin işine gelmiyordu. Çünkü, olası yeni bir savaşta, bu askerlerin yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından, İngilizlerin beyinlerine işlenmişti. Çözüm toplu katliamdı...
Askerlerimiz, mikrop kırma bahanesiyle, süngü zoruyla dezenfekte havuzlarına sokuldu. Ancak suya normalin çok üzerinde krizol maddesi katılmıştı. Mehmetçik, daha ayağını soktuğunda, aşırı krizol
maddesi nedeniyle haşlanıyorlardı. Ancak İngiliz askerleri dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı. Mehmetçikler, bele kadar gelen suya başlarını sokmak istemedi. Ancak bu kez İngilizler havaya ateş etmeye basladı. Askerlerimiz, ölmemek için çömelerek başlarını suya soktular. Ancak başını sudan kaldıran artık göremiyordu. Çünkü gözler yanmıştı... Dışarı çıkanların halini gören sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi ve 15 bin askerimiz kör oldu.
***
Bu vahşet, 25 Mayıs 1921 tarihinde TBMM'de görüşüldü. Milletvekilleri Faik ve Şeref beyler bir önerge vererek, Mısır'da esirlerin krizol banyosuna sokularak 15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini, bunun faili olan İngiliz tabip, garnizon komutanı ve askerlerinin cezalandırılması için TBMM'nin teşebbüse geçmesini istediler. Tabii ki yeni kurulan devletin bin türlü sorunu vardı. Bu hesap sorma işi de unutuldu gitti."
şeklinde aktarılıyor konuyu.
Kimi tarihçilere göre; 1917 yılı Kasım ayı başlarında Gazze-Birüssebi savaşında savunma hatları harita ve fotoğraflarının casuslar tarafından düşmana verilmesi sonucunda Osmanlı ordusu ağır bir yenilgi aldı ve 150 bin asker esir düştü. Bugünlerde İngilizlerin tarafından "kör edildiği iddia edilen" Mısır'da esir bulunan Türklerin sayısı, 1000'lerle başlamakta ve 15.000'lere kadar varmaktadır.
Bu iddiaların dayandığı iki esaslı belge var. Bunlardan biri, 28 Haziran 1921 tarihli bir TBMM Hükümeti kararıdır. Kararda TBMM başkanı olarak Mustafa Kemal Paşa’nın ve onbir bakanın imzaları yer almaktadır. Bu belge, TBMM Hükümetinin, Mısır'daki esir kamplarında 15.000 esiri kasten malûl bırakan İngiliz tabipleriyle, garnizon kumandan ve zabitleri hakkında siyasi takibatın başlatılması için harekete geçilmesinin kararlaştırdığına ilişkindir.
Diğer bir belge ise, Meclis'in 28 Mayıs 1921 cumartesi günü yapılan 37, oturumunda Edirne milletvekilleri Faik ve Şeref beylerin verdikleri yazılı önergedir. Bu önergenin baş kısmı Malta'da esir bulunan Türklerin iadesi çalışmalarıyla ilgiliyse de, son kısmında Mısır'daki kamplarda "kasten kör edilen" Türk esirlerinden bahsedilmektedir.
Son bölüm şöyle: "... Mısır'da bilintizam, İngiliz'in tathirat-ı fenniye (ilaçla temizleme) bahanesiyle miktar-ı muayenininden (yeterli miktardan) fazla 'krîzol' banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri 15.000 vatan evlâdının üzerinde irtikab edilen (yapılan) bu cinayetin müteammit (önceden tasarlayan) failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kumandan ve zabitlerinin tecrim (suçlu ilan) edilmesini de ilave eyleriz...Yukarıda sözü edilen hükümet kararı, bu önerge üzerine alınmış olmalıdır.
Mısır'daki Türk esirlerin kasten kör edildiklerinden emin olamıyoruz.Çünkü elimizde somut belgeler yok. Ancak, özellikle Mısır'daki esirlerden birçoğunun kamplardan kör olarak döndüklerine dair kanıtlar var. Meclis’in 28 Mayıs 1921 Cumartesi günü yaptığı 37. oturumunda Edirne Milletvekili Faik ve Şeref Beylerin verdikleri yazılı önergede şu ifadeler yer aldı:
“..Mısır’da bilintizam, İngiliz’in tathiratı fenniye (ilâçla temizleme) bahanesiyle, miktar-ı muayyeninden (yeterli miktardan fazla) ’krizol’banyosuna sokarak gözlerini kör ettikleri, 15.000 vatan evlâdının üzerinde irtikab edilen (yapılan) bu cinayetin müteammit (önceden tasarlayan) failleri olan İngiliz tabipleriyle garnizon kurmandan ve zabitlerinin tecrim (suçlu ilan) edilmesini de ilave eyleriz...”
Konu ile ilgili olarak en son 2009 yılında MHP Milletvekili Oktay Vural, dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül‘e, Seydibeşir Kampında yaşanan olaylarla ilgili yazılı soru sormuştur.
MHP Milletvekili Vural, Seydibeşir Kampında yaşanan olayla ilgili şu soruları sormuştur:
“Söz konusu olayın failleri hakkında tarihte ne tür girişimlerin yapıldığı tespit edilmiştir? İngiltere bu olay hakkında nasıl bir tavır içinde olmuştur? Birinci Dünya Savaşında insanlık dışı muamelelere tabi tutulan, topluca katledilen askerlerimiz veya milletimizin maruz kaldığı bu tûr olayların tesbiti yapılmış mıdır? Bu tür İnsanlık dışı muamelenin ve katliamın yer aldığı kaç olay tespit edilmiştir? Bu konuda yazılı bir doküman bulunmakta mıdır ve yayınlanmış mıdır?”
Milli Savunma eski Bakanı Vecdi Gönül’ün cevabında ise, olaya sebep olanların İngilizler olduğu kabul edilmiş ancak Osmanlı askerlerinin kör edilmelerinin kasti yapılmadığı, yanlış ilaç verilmesi sonucu böyle bir olayın gerçekleştiği söylenmiştir:
“Birinci Dünya Savaşında İngilizlere esir düşen Türk askerlerinin kasten kör edildiklerine dair iddialara ilişkin olarak, ATAŞE Başkanlığı kütüphanesinde iki eser mevcuttur.
… Ayrıca ATAŞE Başkanlığı arşivinde, 7’nci Kolordu Komutanı Ali Nadir Bey tarafından Harbiye Nezaretine 4 Mayıs 1919 tarihinde gönderilen bir belgeye göre esir düşen ve İzmir’e gelen askerler arasında 303 askerin kör olarak döndükleri belirtilmiştir. Rapor, arşiv ve söz konusu eserlerde yapılan araştırmalar sonucunda, İngilizlerce kasti olarak bir kör etme olayının gerçekleştirilmediği, ancak özellikle İngilizlere esir düşen Türklerden binlercesinin kamplardan kör döndükleri, bu olaylardan bazılarının yanlış ilaç verilmesi sonucunda meydana geldiği belirtilmektedir.
Bilgilerinize sunarım.”
Milli Savunma eski Bakanı Gönül’ün cevapladığı yazılı soru önergesinde 1918 yılında yaşanan olayla ilgili 2 kaynak belirtilmiş ve önerge bu kaynaklara göre cevaplandırılmıştır.
Kaynaklar :
Siyah yazılı kısım birçok sitede CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün'ün verdiği araştırma önerisi şeklinde geçmektedir.
Kırmızı yazılı kısım onedio.com sitesi
Mavi yazılı kısım dogrula.org sitesi
Resimler konu ile ilgili haberi yapan çeşitli sitelerden.
0 yorum:
Yorum Gönder